23 Haziran 2011 Perşembe

Jenerik Marka Olmak İyi mi Kötü mü?

Kimberly-Clark her yıl insanları kağıt mendile "kleenex" demekten vazgeçirmek için milyonlarca dolar harcıyor. Türkiye'de Eczacıbaşı'nın Selpak için aynı çabayı gösterdiğine bugüne kadar rastlamadık. Ya da yapılıyor ancak direk olarak tüketicinin anlayabileceği bir seviyede yürütülmüyor bu yapılan çalışmalar. Xerox da dünyada adının "fotokopi"yle eş anlamlı kullanılmasının önüne geçmek için aynı şeyi yapıyor.

Jenerik marka neden kötü olsun ki dediğinizi duyar gibiyim. O kadar büyük bir marka yaratılmış ki artık o ürün sadece ya da ilk olarak akla o marka ile geliyor bir şirket bundan daha çok ne isteyebilir ki?

Bu konuyu bir de farklı bir bakış açısıyla ele almak gerekir...

Kimberly-Clark ve Xerox gibi şirketlerin giriştiği bunca çabanın altında yatan neden markalarının kendilerine ait bir ad olarak kalmasını istemeleridir. Bir ürün türüyle özdeşleşip jenerik (isimsiz ürün) olmasını istemiyorlar. Onlar markalarının sadece kendi ürünlerini ifade etmesini istiyorlar.

Düşünsenize bir pazarlama başarı hikayesi yaratıyorsunuz ve kağıt mendil denince akla ilk Selpak markası geliyor, ancak sonra bir bakıyorsunuz ki ortada bir marka kalmamış. O marka ürünün ismi yerine kullanılır olmuş.

Bu bakış açısıyla tekrar düşündüğümüzde kararı size bırakıyorum. Jenerik markaya sahip olmak avantaj mıdır yoksa dezavantaj mıdır?

Ürün ve Hizmetlerin Fiyatlandırması Hakkında : Picasso'dan Bir Ders

Kadının biri Paris sokaklarında yürürken cadde üstündeki bir kahvede resim çizmekte olan Picasso'ya rastlar. Yaptığının küstahlık olabileceğini hiç aklına bile getirmeyen kadın, Picasso'ya portresini çizmesini, karşılığında gereken ücreti vereceğini söyler.

Picasso kabul eder. Birkaç dakikaya kalmadan orijinal bir Picasso resmi ortaya çıkıverir.

Kadın "Borcum nedir?" diye sorar.

"Beş bin Frank" diye yanıt verir Picasso.

Kadın, "Ama sadece 3 dakikaınızı verdiniz." diye kibarca itiraz edince,

"Yo" der Picasso, "Hayatımı verdim."